Hayatın birkaç denklemle kurulu olduğunu düşünüyorum. Doğru zaman , doğru yer benim için en başta geleni. Doğru kişi konusunda bir fikrim yok çünkü bu kadar değişken coğrafyalarda , sürekli devinim halinde bir yaradılışımız varken net cümleler kurmak anlamlı olmayabilir. Doğrunun ve yanlışın içiçe geçtiğini , ayırt etmenin tecrübeyle edinilebilen bir güç olduğunu biliyorum.
Zamanın belirsizliği hayatımızın lokomotif gücü kuşkusuz. Yok saydığımız detaylar belki de bizi bir yere bağlayan yada bizi başka bir yere savuran mekanizmanın ateşleyicisi.
“O gün orda olsaydım” la başlayan kaç cümle kurdun ? Ya da “o gün orda olmamalıydım” ile başlayan. Keşke birkaç saat sonra çıksaydım dediğin evler , hikayeler , durumlar. Keşke daha erken gitseydim dediğin konumlar , erken yürüseydim dediğin yollar. Gecikmişlikle , zamansız hissetmenin verdiği ağır yük. Ansızın ; ihtimallerden birini seçip odaklanılan farkındalık zamanları. En sonunda bekledikçe uzayan uzadıkça can sıkan kapı eşikleri. Sonuç “hayatın alayı “. Hiçe içten bir bağırış.
Denklemleri değiştirmek pek mümkün değil. Zaten insanın bir şeyi tüketirken dahil olduğu durumu çözümleyebilen bir canlı olduğunu düşünmüyorum. Şair bunu çok güzel anlatmış. Hayat ileriye dönük yaşanır , geriye dönük anlaşılır. Anlamak için de yaşamak , tüketmek biraz da sindirmek gerekir. Anlamlandırma süreci için deneyim şartı aranmalı belki de.
Peki ya gerçekten o saatte istediğimiz yerde olsaydık ? Gecikmeler küçük bir dokunuşla hallolsa , zamana hükmetmek mümkünleşse. Tam da olmamız gereken yerde olmamız gereken zaman da olsak ? Büyük bir ütopya. Eğer realist bakarsak muhtemelen bu seferde başka bir durumdan uzak ve başka bir zamana yakın olacağız.
Kötü bir durumda “yanlış zamanlamalara” teşekkür etmek insana her zaman şanslı hissettiriyor. İyi bir durumda da “geç kalmanın” eksik hissettirdiği gibi. Bu nedenle aslında yaşadığımız ve içinde bulunduğumuz durum olması muhtemeller içinde ki en iyisi. Tüm deneyimler , gecikmeler , kayıplar ve iyi dediğimiz her şey bu yüzden tek ve anlamlı.
O gün o zaman her nerede olursan ol ; geç kaldığın , yanlış hissettiğin eksik bulduğun bir şeyler olacaktı hayatında. Birkaç saat önce gitseydin de olanlar olacaktı ; bu sefer kendi içindeki sarmal başka ihtimaller için sarılmaya başlayacaktı. Deneyimine teşekkür et. Zamana teşekkür et. En güzel mümkünatı tükettik.
Sonuç ne mi ? Doğru zaman ve doğru yer yok , benim doğru zamanım ve o zamanda olmam gereken yer var. Senin doğru zamanın ve o zamanda olman gereken var. Ve biz doğruları sadece deneyimleyerek , zaman zaman yanlışları eleyerek çoğu zamanda artık üzeri tozlandığında öğreneceğiz.
Belki de henüz gerçek hikayenin yanından bile geçmedik ?