Mevsimin en güzel zamanı , ihtimaller hayatın kıvrımlarından süzülüyor. Bir dolunay ne kadar güzelleştirebilirse geceyi o kadar güzel an. Kendine ait zaman ve ben her daim hayatın kıvrımlarda kaybolmak için hazır bekliyorum. Yaşamak çok bilinmeyenli bir denklem gibi ve asla çözemeyeceğiz kabul edelim. İşin alametifarikası da burada aslında. Bilirsiniz siz de ; tüm cevapları buldum dersin tam o anda sorular değişir. Geriye doğru ilerlemenin yanında durmak her zaman daha pozitiftir. Bu yüzden diyorum ki beklemek ve zamana bırakmak ama zamanla bırakmamak en değerli tavır tam da şu anda.
Yaz ; sıcak , akşam , güneş , sarı , soğuk , gece , dolunay , yakamoz.
Eğer bir motivasyon arıyorsanız hayat için ; size ölümden bahsetmek isterim. Ölümün ve yok olmanın kaçınılmaz olması , bitişin ve tükenişin sonsuzluğu en salt gerçek olarak karşımızda. Bir zeytin ağacı kadar bile yaşamayacaksın misal. Bir sonraki yazı da göremeyecek olabilirsin tabi. Sonsuzlukta bir iz bırakmak uğraşı güzel ama hatırlanmamak da mümkün. O kadar farkındayız ki izsiz bir şekilde yok olacağımızın hepimiz çıldırasıya farkındalık yüklenip kalıcı hamleler için deliriyoruz.
Sakin ol ; kimse senden daha özel değil şunu da unutma ; herkes de en az senin kadar değerli.. Kalıcı bir izi en fazla hayatında bırakabilirsin. Tüm bunlardan sonra değer mi ? Elbette değer. Her zaman.
Mevsimler ; dönüşümün ve zamanın en kıymetli sonucu , kış , yaz . Belki de hayatının en güzel yazı olur kim bilir ? Yada son yazı , belki de en kötüsü , zoru. Tüm ihtimaller ve hayat kendi yörüngesinde devam ederken yaşamaktan ve görmekten başka hilemiz yok.
Yorulduğunda durmak için dolunaya bak , hayatının tekliğini anlamak için zeytin ağacına , dönüşebilecek bir güç arıyorsan yaza , nefes almak için ise gökyüzüne. Dur ve bak.
İnsanların yetişme telaşının yanında , seni senden alan korkularının içinde dur. Yolunun diğerlerinden uzun sürmesi kaybolduğun anlamına gelmez.