Akasya kokan bir gecede , mayıs akşamının sıcaklığında içimizden gelen bir kahkahaya kaç günü feda ederiz ?Çok sevdiğim bir cümle var ; “aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır” . Ve bir de şu “anahtarı nerede kaybettiysen orada arayacaksın”. Yanlış yerlerde yanlış şeyler arama ve sonucunda bulamama üzerine bir yığın hayat biliyorum. Bazen insanın kendisi bile farkında olmuyor ne istediğinin. Çok basamaklı bir merdiveni çıkarken elbette arada aklımız gelip gidebilir ama biz her zaman basamakların nereye varacağını bilmek zorundayız. Küçük soluklanma molaları , büyük adımlar İçin güç olacaktır. Bir adım daha atamayacağımızı düşündüğümüzde belki de bize en iyi gelecek olan şey durmaktır.
Mutlak sonuç ne beklediğimiz ? Bu kadar yaşanmışlıktan sonra sadece “mutluluk” mu ? Hadi bunu detaylandıralım ; nasıl bir mutluluk ? Daha rahat bir hayatın getirdiği mutluluk mu ? Daha çok beğenilmenin getirdiği mutluluk mu ? Artarak çoğalan bir itibar sonucu gelen mutluluk mu ? Hepsi aynı yere çıkar derler ama aslında hiçbiri aynı yere çıkmaz. Mutluluğun da eni , boyu , rengi , durumu vardır. Ve hangisinin bize iyi geleceğini sadece mutsuzluğumuz belirler.
Bir çoğumuz bizi oluşturan şeylerin mutlu anılarımız olduğunu düşünür halbuki tam tersidir. İnsan mutsuzluklarının bileşkesinden meydana gelir. Bastırmaya çalıştığı , yok saydığı , yalnızlığının en büyük yoldaşı , kimsenin bilmediği gizli ama ruhunu ele geçirmiş aşikar mutsuzluklarından.
Sürekli savaş halindesindir onunla. Bu bir acı da olabilir , emeğinin karşılığını alamadığın için bir hayıflanma , keşkelerle bütünleşmiş cümleler yada sevgi savurganlığında sana düşen sevgisizlik ; hepsi olabilir mutsuzluğunun nedeni , hiçbiri olmayabilir de. İşte bunları yok saydıkça kendi kendine “dur , ben iyiyim” dedikçe biraz daha büyümeye başlar bu hisler. Acıya dair en güçsüz silah onu yok saymaktır çünkü. Bunu “bastırılan her duygu daha güçlü bir şekilde açığa çıkar” cümlesi ile de dile getirmek mümkün.
Bazen o anda olamazsın , bazen o şansı kaçırırsın , bazen o kişi sen değilsindir , zaman ve hayat senden yana değildir. Keşkeler iyi kilerden daha fazladır. Anlamlandıramadığın bir savaşta hep kaybedensindir. Bir cephe bulmak zor kendini kurtarmak daha zor. Kısacası olmaz.
Bütün mutsuzluklarını , iç savaşlarını ve sonuca eremeyen çabalarını kabullen. Yaşamaya dair olan ne varsa sen olduğun için anlamlı mutsuzluk bile senin mutsuzluğun olduğu İçine değerli bir deneyim. Hayat mutsuz olmak için kısa mutsuz ölmek içinse çok uzun.
Tercihlerinle basamakları çıkarken güzel bir şarkı mırıldan ve şunu unutma “mutluluk” bir sonuç değil tercihtir. Bütün ortam koşullarında ve daimi.