Yalnızlığın merasimleri sandığımdan sönük,
Güneşe dair bir aydınlık göğsümde,
Yandıkça sadece senin hareni gördüm.
Uzun bir suretin köşesinden döndüm.
Gündüzün rengarenk çiçekleri ellerinde,
Bir başka vakitte biraz daha sesle,
Her saniyesinde kendimi sana böldüğüm,
Sessiz bir sokağın sonundan döndüm
Acının neresinde durulsa sana kârdı ?
Dünya bir siyahın en uzak fotoğrafı,
Senin pencerende kalbimin en dar sokağı,
Günyüzünün en açık mavisinden döndüm.
O ihtişamlı gölgenin adını bir tek sen bilirsin.
Kırk yamalı kalbinle canın mayası elinde,
Günler ki uzar böyle akşamlar da susuzluk niyetine.
Bütün uzakları senden bildim en yakınından döndüm.