GÖĞÜN HÜZMESİNDE : NİLGÜN MARMARA

Kategoriler: Biyografi, Edebiyat, Genel, Sanat

Paylaş:

GÖĞÜN HÜZMESİNDE : NİLGÜN MARMARA

Sen günün ilk saatlerinin kırılganlığında şen bir yüzle doğmuştun, biliyorum”

Göğün hüzmesinde dizelerine ve tutkularına kendini bırakan, kanatlarını açmış bir kuş. Bu yüzdendir ki “Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna”. Edebiyatımızın bilinen şairlerinden Nilgün Marmara 1958 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.

“Bir çift gam çiçeğidir sanki gözlerin

Öyle içli, öyle yumuşak, öyle derin” (1977-1987)

Liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okudu. Ardından İstanbul Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne başladı. Burada okula devam edemeyen Nilgün Marmara, tekrar sınava girip Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümüne geçti.

Üniversitedeyken ünlü İngiliz yazar Sylvia Plath’in tezini yazma kararı aldı. “Sylvia Plath, manik-depresif tanısı konulmuş ve henüz 31 yaşındayken intihar ederek hayatına son vermişti”. Sylvia’nın hayatı, tercihleri ve düşünceleri; onun sorgulamadan kabullendikleri, hayatında sarsılmaz bir yer etmişti. Eserlerinden çeviriler yaptı. Bir yandan ölüm ve intihar temalı şiirler yazmaya başladı.

“Biliyorum, bir gün dayanamayacak küçük kalbim.Arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye veda edeceğim.”

Yazdığı şiirleri, çeşitli dergilerde yayımladı. Bitirme tezini tamamladığında, artık Nilgün’ün hayatı eskisi gibi değildi, sarsılmaz bir şekilde değişmişti.

Nilgün, 1982’de endüstri mühendisi Kağan Önal ile evlendi. Kızıltoprak ’ta birlikte kurdukları evleri güzel şiirlerini dile, kaleme döken şairlerin uğrak yeri olmuştu. Cemal Süreyya, Ece Ayhan, Edip Cansever, Tomris Uyar, İlhan Berk, Küçük İskender, Cezmi Ersöz, Orhan Alkaya. Bütün edebiyatçılar bu evde bir araya geliyor ve şiir konuşuyorlardı.

“Kimlerle varız, kimlerle yokuz? Kimlerle birlikte ölüyor

oluyor

ölüyoruz?”

Nilgün, bu günlerde şarkı söylemeye başladı. Bu günlerde dans etmeye başladı. Cemal Süreya, Nilgün’ e, cazı sevmesi, sesi ve bunun yanında tavırlarından dolayı, “Çılgın Zelda” diyordu. Nilgün’ü Amerikalı yazar F. Scott Fitzgerald’ın karısı Zelda’ya benzetmişti.

Kısa bir süre sonra eşinin işi gereği Libya’ya taşındılar ve bu ülkede fazla kalamadılar. Libya’daki baskılar ve şiddet Nilgün Marmara’nın zaten sıkıntılı olan psikolojisini daha derinden etkiledi.

“Uçurumlar var diyorum, insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında, kendiyle başkası arasında.”

Türkiye’ye dönüşünde psikiyatri görüşmeleri sonucu manik depresyon teşhisi konuldu. Her gittiği doktor yazmaya ve okumaya ara vermesini önerdi. Katlanamadı. Tedavinin gereklerini reddetti. Ne ilaçları kullandı, ne okumaktan, yazmaktan vazgeçti. Sadece daha da yalnızlaştı. Son zamanlarda yazdıklarını kimseyle de paylaşmıyordu. Konusu yine bireyin düşle gerçek arasında sıkışıp kalmış kırgınlıkları , hayatı ve ölümün varlığıydı.

“Ne zamandır ertelediğim her acı,

Çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir ezgi”

Sürekli düşünmek fazlaydı ve sonunda düşünmekten vazgeçti. 13 Ekim 1987’de, henüz 29 yaşındayken, kendini altıncı kattaki evlerinden aşağı bıraktı.

İntihar mektubundan;

“Her anın niye’ sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışına bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum.”

Etiketler: , , , ,

1 Yorum. Yeni Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

Kategoriler

Son Eklenen Yazılar

YÖRÜNGE

Hatırlamak için yazdığım bir yazı daha. Günler , aylar ve…
mucize

MUCİZE

Hayat büyük bir bumerang gibi elimde kalıyor. Ne kadar uzağa…
beynimin odaları

BEYNİMİN ODALARI

Kafamdaki taşları birbirine sürterek kıvılcım çıkarıyorum. İnanır mısın ateş beni…

Hakkımda

fatma

Merhaba ; ben Fatma. Sizinle uzun zamandır biriktirdiğim tüm güzellikleri bu blogta paylaşmaya karar verdim. Yeryüzünde gücünden asla şüphe etmediğim bir şey var ise ; o da kelimeler…